Mekke’de inmiştir; 28 ayettir.
Bu sûre, Hz. Nuh hakkında indiği için bu adı taşır. Bu sure her gece okunmaya devam edilirse, okuyan kimse cennetteki yerini görmeden ölmez. Bu sure kaza-yı hacet okunursa işler kolaylaşır ve hacet yerine gelir.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
- Biz, Nûh’u, “Toplumunu, kendilerine korkunç bir azap gelmeden önce uyar!” diye kavmine gönderdik.
- O dedi ki: “Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
- “O halde, Allah’a ibadet edin! O’ndan korkun! Ve bana itaat edin ki,
- Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah’ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!”
- Nûh şöyle yakardı: “Ey Rabbim! Ben toplumuma gece ve gündüz çağrıda bulundum.”
- “Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı.”
- “Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.”
- “Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım.”
- “Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım.”
- Ve şöyle dedim: “Rabbinizden af dileyin! O, bağışlamayı çok sevendir.”
- “Göğü üzerinize bol bol yağmur taşıyıcı olarak gönderir.”
- “Sizi, mallar ve oğullarla güçlendirir, size yeşil bahçeler lütfeder. Ve sizin için nehirler akıtır.”
- “Ne oluyor size de Allah için bir vakar ümidinde olmuyorsunuz?”
- “O ki, sizi halden hale geçirerek yarattı.”
- “Görmediniz mi, Allah yedi göğü ahenkli bir bütün olarak nasıl yarattı?”
- “Ve Ay’ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş’i bir kandil haline getirdi.”
- “Ve Allah sizi bir bitki olarak yerden bitirdi.”
- “Sonra sizi yere geri gönderiyor ve sonra bir çıkarışla tekrar çıkarıyor.”
- “Allah size yeryüzünü bir yaygı yaptı,
- Ki ondan geniş yollar edinip de yürüyesiniz.”
- Nûh dedi ki: “Rabbim! Onlar bana isyan ettiler de malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir artış getirmeyen kişiye uydular.”
- “Çok büyük tuzaklar kurdular.”
- Dediler ki: “İlahlarınızı sakın bırakmayın! Ved’di, Süva’ı asla bırakmayın! Yeğus’u, Yeuk’u, Nesr’i de bırakmayın!”
- “Çoklarını saptırdılar. Sen de o zalimler için şaşkınlıktan başka bir şeyi artırma.”
- Hataları yüzündendir ki boğuldular, ateşe atıldılar. Kendileri için, Allah dışında yardımcılar bulamadılar.
- Nûh şöyle yakardı: “Rabbim! Yeryüzünde, kâfirlerden yurt tutacak hiç kimse bırakma!”
- “Çünkü eğer sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar.”
- “Rabbim! Beni, anne-babamı, inanmış olarak evime gireni, tüm inanmış erkekleri ve inanmış kadınları affet! Zalimlerin de sadece helâk ve perişanlığını artır!”